3-4-3 faciası sonrası Ranieri ile yeniden dörtlü savunmaya dönen Inter ile ligi iki sezondur 3-5-2 ile sarsan Napoli karşı karşıya geldiler. Inter için işler hemen yoluna girmeyecekti, alınan birkaç galibiyet erken havaya girmek anlamına gelirdi. Inter'in bu rüzgara kapılmaması gerekiyordu ama iş işten geçmiş bu maçta gördüğümüze göre. Fazlasıyla havalardaydılar, "İşleri yoluna koyduk ve herkesi yenmeye hazırız!" der gibiydiler.
Inter sahaya klasik 4-4-2 ile çıkmak yerine 4-3-1-2 şeklinde çıktı. Forlan-Pazzini ikilisinin arkasına Alvarez'i koymuşlardı. Top kendisindeyken forvetlerine topu ulaştırırken sorun yaşamayan Inter iş savunmaya geldiğinde Napoli orta sahasına karşı koyamadı. 3-5-2'yi Cavani'nin yokluğunda 3-6-1'e çeviren Mazzari aslında bu hamlesiyle maça 1-0 önde başlayacağını tahmin etmiş olmalı. Biri forveti destekleyen dört orta saha oyuncusuna sahip Inter ve tek forvet Lavezzi'yi destekleyen ikisi hücumcu toplam altı orta saha elemanına sahip Napoli. Bu tanımlamalar üstünlüğü kimin kurduğu konusuna rahatça açıklık getirmiş olmalı.
Buna rağmen yine de maç ilk yarının ortalarına dek iki takımdan birinin belirgin baskısına sahne olmadı. Napoli bu diziliş avantajını tam olarak avantaja çevirememişti. Biraz da Lavezzi'nin arkasındaki adamların Cavani'yi arıyor olmalarına kurban gittiler diyebilir. Bu noktada bireysel performanslar öne çıkmalıydı ancak öne çıkan şey önce sertlik, sonra ise bu sertliğin dozunu ayarlamakta epeyce amatör davranan hakem oldular. Hakem Rocchi sertliğe önce izin verdi, baktı ki herkes bu akıma kapıldı, dur demek istedi ancak Inter gibi bir takım buna kulak asmadı. Napoli de altta kalmamak için sert faullere başvurunca oyun hem sık durdu hem de ciddi atakların çoğu başlama evresinde düdüğe ve faullere kurban gitti.
Napoli ilk yarının son 15 dakikasında yavaş yavaş Inter'i -aslında en baştan beri olması gerektiği gibi- tehdit etmeye başlamışken sertlik aynı tempoda sürüyordu. Maçın 9. dakikasında ilk sarı kartını gören Obi'ye hakem ceza sahası dışında olan pozisyonda ikinci sarıyı verirken Inter'e de son zamanların en saçma ve anlamsız penaltı cezasını veriyordu. Bu dakika Inter'in çöktüğü dakika olarak kayıtlara geçti. Ceza sahası dışında gerçekleştiği tartışılmayacak kadar net olan bir olay sonrası gelen penaltı için topun başına Hamsik geçti. Tuhaf saçlı adam topa vurdu ve Julio Cesar'a nişanladı ancak vuruş sonrası içeriye ok gibi fırlayan Campagnaro skoru Napoli adına 1-0 yaptı. Napoli ilk yarıyı kazasız belasız atlatayım derken bir de sürpriz bir avantaj yakaladı yani hakem sayesinde. İlk yarıda Pazzini'nin sayılmayan golü denebilecek bir pozisyon vardı ancak net ofsayt olduğu için en sonda değinmeyi doğru buldum. Öyle bir şey duyarsanız inanmayın, sayılmayan gol diye bir şey yok. Yani var da, gol değil, karar doğru. Saçmalıyorum sanırım yavaştan, hemen ikinci yarıya geçelim biz.
Ha bir de, ilk yarı bitmeden Julio Cesar sarı kart gördü ancak kartın üzerine öyle bir itiraz etti ki tarif etmem gerekirse en azından iki üç sarı kartlık bir itirazdı diyebilirim. Ağzını sonuna kadar açtı, hakemin üstüne yürüyüp el kol hareketini kesmeden en az 30 saniye bağırdı ancak hakem tribün tepkisinden korkmuş olacak hemen ikinci sarıyı çıkarıp atamadı. Bu da hakemin diğer bir ayıbı olarak kayıtlara geçmeli.
İlk yarı kırmızı kart sonrası Chivu çıktı ve yerine Nagatomo girdi ki isabetli olan karar da buydu. Chivu her ne kadar sol bek oynayabilme yetisine sahip olsa da karşısında benim gözümde ligin en iyi İtalyan sağ kanadı Maggio varken çok zordu tutunabilmesi. Zira tutunamadı da zaten ancak yerine giren Nagatomo da karşı koyamadı. Inter, Maggio konusunda zorlanacaktı, bu belli bir şeydi ilk dakikadan itibaren. Maggio bunun karşılığını da golle aldı zaten.
Napoli hegemonyasında geçecek olan ikinci yarı başladığında Inter daha ilk dakikada ikinci bir dezavantaj ile karşılaştı. Ranieri atıldı, tribüne yollandı yani. Zaten yarım yamalak bir strateji ile çıktığı maçta bir kişi de eksilmişken bu itirazı ve sonrasındaki cezası akıl alır gibi değil. Inter yeni hoca seçiminde çuvalladı diye düşünüyordum ve tahminlerim şimdilik doğru gidiyor. Ranieri'nin atılması Napoli'nin galibiyeti tescillendi adeta. Maçın devamında Gasperini döneminde bile bu kadar çaresiz durumda kalmayan Inter'e Napoli'nin kaç atabileceğini merak etmekle geçti.
Eski seyircisi önünde baskı altında kalan Pandev'e daha fazla dayanamayan Napoli kenar yönetiminin Pandev-Mascara değişikliği Inter'i tamamen bitiren hamle oldu. Önce savunmanın hatasını değerlendiren Maggio araya girdi golü buldu. Ne top sürdü, ne düzeltti ne de kontrol etti, sadece topa dokundu ve güzel bir aşırtma golle Napoli'yi rahatlattı, olası bir kaza kurşununun telafisini yarattı. Devamında yedi dakika arayla gelen Alvarez-Stankovic ve Forlan-Zarate değişiklikleri çözüm olamayacaktı Inter için. Geç kalınmış hamleler değildi zamanlama olarak ama panik halinde yapılan değişiklikler oldukları için etkisiz kaldılar.
Maç boyu ileride Cavani'nin yokluğunu hisseden Lavezzi asist beklemek yerine asisti yapan adam oldu ve Hamsik'i Julio Cesar ile karşı karşıya bıraktı, Hamsik ise Julio Cesar ile ikinci kez karşı karşıya geldi ve penaltıdaki gibi başarısız değildi.
Napoli, Milano'da bu sezonun ilk deplasmanında şehrin diğerine nazaran epeyce zayıf durumdaki ekibine karşı hakem sayesinde yakaladığı avantajı kaybetmedi ve Serie A'da 2010/11 sezonunda başladığı yürüyüşünü devam ettirdi. Büyükleri her ne kadar sorunlu/sıkıntılı da olsa deplasmanda yenebilmek, sürpriz takımlar için başarının temel anahtarı oldu son senelerde. Küçüklerin hepsini yenip büyüklere iyi kötü direnip birer puan almak bizim ülkede daha geçer bir yol oluyor bazen ancak dışarıda işler büyükleri de cüsselerine aldırmadan devirebilmekten geçiyor.
İtalya'da üç ciddi maçın olduğu 6. haftada ilk maç sıcak geçti, gerilim ve olaylar hiç kesilmedi. İtalya Ligi bu ligi defansif ve keyifsiz sananlara inat bol gollü geçmeye ve izleyenleri futbola doyurmaya devam ediyor.
0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız:
Yorum Gönder