Geldi

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız
Uzun zamandır gündemi meşgul eden transfer gerçekleşti. Geçen yaz Dünya Kupası'nın en iyi futbolcusu seçilen Forlan artık Inter'de, Serie A'da. Buradaki gibi atkıyı takmışlar hemen.

Futbolun son 30 yılında bir gelenek vardır; İyi futbolcular en iyi olduklarını kanıtlamak için Serie A'da oynar.

Bu transfer sayesinde, Romario ve Oliver Kahn dışında; 1982'den beri Dünya Kupası'nda MVP seçilen her futbolcu İtalya Ligi'ne gelmiş oldu.

Bir Demet Sorun: Inter

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız

Öncelikle yeni blogumuz hayırlı olsun diyerek başlayalım. Umarım bu yola girdiğimizdeki hevesi en sonuna kadar koruyabiliriz. Sonrasında İtalya Ligi'ne geçip, "Bir an önce başla, kesmiyor sensiz geçen günler bizi Seria A" diyelim. Devamında mevzuyu Inter'e getirelim. Özetle, kelimelere dökeceklerim aklımdan geçenler. Henüz bir sonuca ulaşmamış düşünceler. Aslında Interli olmak biraz da bu soru ve sorunlar yumağını sevmek demek değil mi?

Malum transfer sezonundayız oradan başlayalım yazmaya. Bu yaz transfer piyasasının merkezindeki takımlardan biriydik. Sneijder neredeyse Fabregas'ın Barcelona'ya gittiği kadar gönderildi United'a. Bu kadar hareketli birçok transfer sezonu yaşadı bu takımın sevenleri ama aksiyonun çoğunun gidiş yönünde olduğuna daha önce pek şahit olmamıştı. Transferler yapılır ardından yeni hoca ile anlaşılır ve takım sahaya çıkardı genelde. Mourinho ile yakalanan başarının ardından kapıdan ilk giren yeni teknik direktör oluyor artık ama Mourinho'nun buldukları ondan sonra gelenlere sunulmuyor. Ve antrenörün peşinden yeni oyuncular pek kapıdan içeri girmiyor.

Sorunların merkezine inelim transferi hızlıca geçip, hazır teknik adamlara teğet geçmişken. Benitez, Leonardo ve son olarak Gasperini. Neredeyse bir yıl önce Avrupa'nın zirvesinde olan Nerazzurilerin yaklaşık 14 aydaki çalıştırıcıları bunlar. Bu üç ismin hiçbir ortak noktası olmaması ve çok kısa zaman zarfından peş peşe çalışmaları şu anki karmaşanın nedeni. Bundan sonrası nasıl olur Gasperini ile ne kadar devam edebiliriz bilinmez. Gereksiz bilgi olarak da Guardiola'nın Moratti'nin rüyalarını süslediğini ise unutmayalım.



En başta dediğim gibi bir yere ulaşmaya çalışmıyorum, sesli düşünüyorum ve devam ediyorum. "Üçlü defans ile zirvede tutunur mu?" diye tekrar tekrar tartıştığımız Gasperini'nin de kafası bizim gibi karışık olmalı ki son maçta dörtlü savunma ile oynamış. Tüm yöneticilerin ağzında Inter gençleşecek lafı dolanırken giden Eto'o ve Pandev'in yerine alınan adam Forlan. Sahanın içine dönersek savunmanın tek hamlelik oyunculardan oluşması, yaşlı orta saha, sadece Sneijder'in yaratılığına bağımlı hücum hattı diğer sorunlar. Bu soruların birazının cevabını transfer sezonunun kapanması ile kalanını ise ligin başlaması ile bulacağız. Bulamasak da sorun yok. Başladığımız gibi bitirelim, Interli olmak biraz da soruları ve sorunları kabul edip önceden kestirelemezi sevmek demek değil mi?

Not: Bu yazı giriş olsun, gelişme bölümü zaten epey uzun olacak, sonucu ise futbolcular ve Gasperini yazacak, biz yorumlayacağız. Şimdilik bu kadar o güne kadar görüşemezsek, iyi bayramlar via Ali koç = )

Rakipleri Tanıyalım

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız

Türk Basını klasiğidir. Avrupa Kupaları'nda kuralar çekildikten hemen sonra rakipleri tanıtan haberler yapılır. Biz de bu blogun ruhuna uygun olarak, Serie A takımlarının Avrupa Kupası kuralarını değerlendirlim. Rakipleri tanıtma kısmı sadece başlıkta kalacak, keza zaten rakipler az çok tanınan kulüpler. Şahsen ben de çok ekstra şeyler bilmiyorum. Yani rakipten öte İtalyan takımlarına bakış olacak.

Şampiyonlar Ligi'nden başlayalım. Inter, uzun bir aradan sonra Türkiye'ye gelecek ilk İtalyan kulübü. Inter'ın en son 2007'de İstanbul'a yolu düşmüş ve sahadan mağlup ayrılmıştı. Şimdi rota Trabzon. Grupta o sezondan yadigar olarak, yine CSKA Moskova'nın yer alması ilginç bir tesadüf. Lille ise grubun kaderini belirleyici takım olarak yerini alıyor. 2006-07'de Milan'ı Milano'da deviren ve evine İtalyan'a yenilmeyen Lille. Milan karşısında yaptıklarını Inter'e de yaparsa Milanolular için bela ile eşanlamlı olacaktır. Yine de Inter'in bu grupta kazaya uğramayacağını düşünüyorum. Böyle bir grup, soru işaretleri ile göreve gelen Gasperini için bulunmaz fırsat. Özellikle Napoli'nin grubuna bakınca, ne kadar şanslı olduğunu bir kez daha görüyoruz.

Napoli Başkanı Aurelio de Laurentiis, Serie A'nın fikstür çekiminden sonra adeta çıldırmıştı. Bunun nedeni İnter ve Milan maçlarının CL maçlarından hemen sonra oynanacak olmasıyıdı. Başkan, bunun kasıtlı olarak ayarlandığını düşünüyordu. Perşembe günü çekilen kuradan sonra, Laurentiis'in sinir kat sayısının daha da arttığını tahmin ediyoruz. Bir İtalyan, bir İspanyol (Villareal), bir İngiliz (Man.City), ve bir Alman'ın (Bayern) , yani Avrupa 'nın 4 büyük ülkesinin aynı grupta rastlaşması büyük talihsizlik. Napoli'nin 4.kategori takımı olması, böyle bir gruba düşme ihtimalini yükseltiyordu. Ama 3.kategoriden Man.City'nin gelmesi gerçekten şanssızlık. Sonucu tahmin edilemeyecek bir grup.

Aslında grup bir CL grubununda öte, çok dengeli bir Avrupa Ligi grubu gibi gözüküyor. Zaten Napoli'yi geçen sezon Avrupa Ligi'nden evine yollayan takım burada da karşısına çıkacak; Villareal.

ABD'de doğan İtalyan, daha önceleri Manchester'da da yaşamış olan ve şu an Villareal'da oynayan Guiseppe Rossi, bu grubun ruhunu yansıtan futbolcu olacak.

Milan ise Barcelona ile 2 hazırlık maçı oynayıp, para kazanacağı bir gruba düştü. Bate ve Plzen grubun ağır abilerine rakip olamayacaktır. Gerçi geçen sene Bate, çok ilginç skorlar alıp küçük çaplı bir sürpriz yaratmıştı ama yine de İtalya şampiyonu Milan'ın çok sıkıntı yaşamayacağını tahmin ediyorum.

Barcelona ile Milan arasındaki rekabet ise ayrı bir konu olabilir. En son, Barcelona'nın şu anda geldiği konumun ilk adımı olan 2006 senesinde karşılaşmışlardı. Barcelona'nın yıllar sonra yükseleceği CL finali için son rakip Milan'dı. İki maçta sadece tek gol atılmıştı. Milano'da Guily atınca Barcelona Paris'teki finale gitme hakkı kazanmıştı. O maçtan sonra Barcelona 3 kere CL kupası kazandı. Barcelona'yı grupta çekmek, geçen sezon 2.turda elenen Milan için büyük bir fırsat ve iyi bir hazırlık olabilir.

Avrupa Ligi'ne geçelim. Roma elendi, gruplarda yok. Fakat başkentin diğer takımı burada. Lazio zor sayılmayacak bir kura çekti. Portekiz'den Sporting ile liderlik mücadelesine girecekler. Diğer iki takım ise Zurich ve Vaslui.

Udinese ise biraz daha zor bir gruba düştü. Arda'nın yeni takımı Atl. Madrid en ciddi rakip. Belki bu sayede Türk kanallarından izleyebiliriz bu maçları. Diğer iki takım ise Fransız Rennes ve İsviçre'den Sion. Arsenal maçlarında oynadığı futbolu görünce, Udinese'nin bu gruptan çıkabilecğini düşünüyorum. Kadrosundan birçok ismi kaybetse de aynı sistem ve disiplinle mücadele edebilen bir takım Udinese. Avrupa Kupaları'ndan erken veda etmeyecektir. Bu arada, Sion'un transfer yasağını deldiğini savunan Celtic (İsviçrelinin bir önceki turda elediği rakibi) UEFA'ya başvurdu. UEFA, 15 Eylül'de kararını verecek. O gün çıkacak karar sonunda gruba Sion yerine Celtic gelebilir.

Ülke puanı İtalya için artık daha önemli. Roma'nın kaybı daha ilk aşamadan bu sezonun önemini arttırdı. 5 takım 30 maç oynayacak. Grup aşamasındaki her puan İtalya futbolunun sonraki yıllarını etkileyecek.

Ustalara Saygı Kuşağı: Leonardo

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız

Roma Kaosla Başladı

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız
Roma, yılın ilk resmi hüsranını yaşadı. S.Bratislava takımına ilk maçta yenilmişti. Olimpico'da maç 1-1 sona erdi ve Roma Avrupa Kupaları'na veda etti. Bu maçın ardından Roma çok karıştı, devamı da gelecektir.

Yeni teknik direktör Luis Enrique, genç oyunculardan kurulu bir kadro tercih etmiş. 93 doğumlu Capari ve 92 doğumlu Viviani bu isimlerden bazıları. İlk maçta oluşan 1-0'lık dezavantajı kapatabilmek için ilginç bir kadro.

9.dakikada Cicinho'nun sakatlanması planları bozsa da 2 dakika sonra Perotta'nın attığı gol Roma'yı rahatlattı. Fakat beklenen ikinci gol bir türlü gelmedi.

Skor 1-0, Roma'nın kalan sürede gol bulması lazım; kalan süreden katımız 16 dakika. Maçın 74.dakikası. Yaz döneminin en çok konuşulan ikilisi Totti-Luis Enrique; bu dakika içinde Olimpico'da kılıçları çekti. Oyuncu değişikliği için kenarda bekleyen 89 doğumlu Okaka. Çıkan ise Prens. O an stadyumda yaşanan atmosfer için buraya alalım. Olimpico, İspanyol için artık deplasman; maç sonunda ıslıklanması da bunun en önemli göstergesi.

İşlerin Luis Enrique için daha da kötü gittiği dakika; 82. Totti'nin oyundan çıkıp ve soyunma odasına geçmesinden 8 dakika sonra, konuk takım gol atıyor. Kalan 8 dakikada Roma'ya tur için gereken gol sayısı ise artık 2 oluyor. Totti oyundan alınmış, De Rossi tribünde, Boriello yok.

Roma eleniyor. Avantaj artık Totti'nin elinde. Luis Enrique Roma'da yapabileceği en kötü başlangıcı yaptı. Takımın elenmesine engel olamadı, Totti'ye dokundu. Galiba Totti ve Enrique ikilisi bu sene tutku ve entrika dolu bir sezon yaşatacaklar.

Bu arada maçın hakeminin Halis Özkahya olduğunu da ekleyelim.

Palermo'nun Yeni Transferi : Matias Aguirregaray

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız

Sicilya ekibi Palermo, Mattia Cassani'yi Fiorentina'ya kiraladıktan sonra 22 yaşında Brezilya doğumlu Uruguay'lı sağ bek Aguirregaray'ı sezon sonunda satın alma opsiyonu kendilerinde olacak şekilde Montevideo Wanderers'dan 1 yıllığına kiraladı. Panerol'un efsane oyuncularından Oscar Aguirregaray'ın oğlu olan Matias, Penarol forması ile A Takım'daki ilk maçına Cerro Largo deplasmanında ilk 11 olarak çıkmış ve Penarol o maçı 2-1 kazanmıştı. Ayrıca 2009 yılında Güney Amerika Gençler Şampiyonası'nda ve FIFA 20 Yaş Altı Dünya Şampiyonasında forma giyerek ulusal takımdaki kariyerine başlangıç yaptı.

Maicon'un Inter'den ayrılma ihtimaline karşılık bir ara Nerazzurrilerin de gündemine giren İspanyol pasaportuna da sahip olan genç oyuncu, Maicon gibi 13 numarayı tercih ediyor ve Palermo'da da 13 numaralı formayı giyecek. Güçlüğü fiziği ile dikkat çeken Matias'ın göze batan en ciddi sorunu ise tıpkı Maicon gibi, zaman zaman pozisyon almada yaşadığı sıkıntılar. Şayet bu isim Genoa'ya transfer olmuş olsaydı bir kaç sene sonra Inter'de forma giyebileceğine emin olabilirdik keza iki kulüp arasındaki transfer sirkülasyonu herhalde dünyanın hiçbir yerinde yoktur.

Az Kaldı Başlıyor...

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız
Mücadele, rekabet, savaş. Başlasın artık Serie A!

- Fotoğraftaki abimiz bir Milan efsanesi Pierino Prati. Bir Şampiyonlar Ligi finalinde hat trick yapan son futbolcudur kendileri.-

İtalyan Futbolcuların İsyanı

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız

Ülke gündemi bir hayli değişken ve yoğun olduğundan Edirne'den ötesi ile pek ilgilenemediğimiz şu günlerde İspanya'nın ardından İtalya'da da çok büyük bir mucize olmazsa greve gidilecek ve liglerin ne zaman başlayacağı yeniden tartışılacak. İtalta Antenörleri Birliği, İtalya Futbolcular Birliği ve Serie A'da yer alan Cagliari ve Siena kulüpleri işbirliği içerisine girerek toplu sözleşme imzaladıklarını ve İtalya Futbol Federasyonu tarafından herhangi bir işlem yapılmazsa bu haftasonu oynanması gereken maçlarda greve gidileceğini açıkladı.

Geçtiğimiz sezonda da bu konuda çatırtılar olmuş ve oyuncular son anda ikna edilerek grevden vazgeçirilmişti. Oyuncular birliği ve kulüp sahipleri uzun süredir yeni toplu iş sözleşmesi üzerinde bir türlü anlaşamıyor. Kulüp sahipleri, sözleşmelerinin son yılına giren oyuncuların, başka bir takıma gönderilmelerine itiraz haklarının gayet doğal olduğunu ve bu konuda asla taviz vermek istemediklerini belirtirken futbolcular ise ''mal'' olarak görülmekten bıktıklarını istemedikleri halde başka kulüplere zorla gönderilmelerinin veya A Takımdan uzaklaştırılmalarının kabul edilemez bir tutum olduğuna inanıyor. Bu yüzden de oybirliği altında toplu iş sözleşmesi imzalanamıyor.

İtalya Futbolcular Birliği Başkanı olan eski Roma oyuncusu Damiano Tommasi, '' Federasyon istediklerimizi yerine getirmezse grev konusunda kesinlikle geri adım atmayacağız '' diyerek bu yola başkoyduklarını yineledi. Öte yandan bir zamanlar Bologna, Napoli, Cagliari, Parma ve Torino'da görev yapan 70 yaşındaki Renzo Ulivieri de İtalya futbolunu yöneten isimlerden yana oldukça dertli. Oyuncuların yapmış oldukları greve sonuna kadar destek verdiklerini hatta bu tarz eylemleri onlardan çok daha önce yapmaya çalıştıklarının altını çizen İtalyan teknik adam, bu sıkıntıların sadece futbolcular için değil ülke sınırları içerisinde görev yapan teknik direktör ve antrenörler için de geçerli olduğunu söyledi. Antrenörlerin elde ettiği sertifikaların süresi uzatılmazsa 5.600 antrenör artık görev yapamayacak ve bu yüzden yaklaşık 100.000 futbolcu da antrenörsüz kalacak.

Fikstür çekimi sırasında Napoli'nin ateşe atıldığını ve bunu kabullenmesinin mümkün olmadığını belirterek küfürler savurup toplantıyı terkeden ve yoldan geçen bir kişinin scooterına binerek olay yerinden uzaklaşan Napoli başkanı Aurelio De Laurentiis ise bu sefer Oyuncular Birliği ve Federasyon'a kafayı takmış durumda. Oyuncuların isteklerini kabul etmeye yanaşmadığını her defasında dile getiren İtalyan başkan, ''Kafamıza silah dayamışlarken buna devam edemeyiz'' diyerek bu konudaki tavrını net olarak ortaya koyuyor. İtalya Futbol Federasyonu Başkanı Giancarlo Abete ise iki tarafından çok katı olduğunu ve kendi isteklerinden taviz vermedikleri için anlaşma yoluna gidilemediğini söylemiş ve bazen İtalyan olmaktan utandığını belirterek ortaya bombayı atmıştı. Bu açıklamaya cevap ise yine De Laurentiis'den geldi : '' Başkana saygım var Federasyon tarih öncesi hayvanlar gibi davranıyor '' diyerek tartışmaya yeni bir boyut kazandırdı.

Tarafların görüşmeleri bugüne ertelenmişti. Eğer bugün de herhangi bir orta yol bulunamazsa Totti, Javier Zanetti, Del Piero başta olmak üzere Serie A'da yer alan bütün kaptanlar ligin ilk haftasında takımlarının karşılaşmalara çıkmayacaklarını açıklayacak.

Şampiyon Sezonu Açıyor

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız
Yeni, blogumuz hayırlı uğurlu olsun. Yüklenelim.

Milan hakkında yazı yazma görevini Jesus'a bırakmak lazım aslında. Ama biz yine sazı elimize alalım. Ufak ufak yazma alışkanlığımız oluşsun.

Yukarıdaki fotoğrafta takımın kaptanı Ambrosini ve kulübün sahibi Başbakan'ı görüyorsunuz. Ve evet, Ambrosini bu sene de takımda.
Takımın yenilerinden Mexes. Zlatan'ı da yeni sayabiliriz, keza artık kiralık değil. Sigortasını Milan ödeyecek. Tıpkı Boateng gibi. Yenileri kısaca analım; Taiwoo Marsilya'dan geldi. Kaleci Amelia Genoa'dan geri döndü. Aynı takımdan Mısırlı 20 yaşındaki Stephan El Shaarawy takıma dahil edildi. Bugün de Aquilani transfer edilmiş.

Pirlo, Onyewu, Sokratis, Legrotallie, Jankulovski, Strasser gidenler arasında. Dominic Adiyah'ın da Karşıyaka'da kiralık olarak oynayacağını hatırlatalım.


Gelenler gidenler değişiyor ama kulübün başı, bakışı hep aynı. Gözü hep podyumda. Milan'da değişmeyen gelenek.
Copyright © AZZURRI - Blogger Theme by BloggerThemes