Galatasaray'ın Çileği : Wesley Sneijder

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız

Uzun mesafeli ara pasları, nefessiz bırakan frikikleri ve hırsı... Sanırım bu üç başlık Sneijder ismine heyecanlanmak için yeterli.

Ajax ile başlayıp Real Madrid ile süren ve Inter'de zirve yapan bir kariyerin ardından 28 yaşında Galatasaray macerasına başlayacak olan Wesley Sneijder'in kendisine ödenecek olan bedeli önce forma satışları ile sonra da ortaya koyacağı performans ile Galatasaray lehine döndürmesi yüksek ihtimal.

Real Madrid döneminde özellikle ilk yılında oldukça başarılı bir performans gösteren Hollandalı oyuncu, ikinci sezon için yapılan hazırlık döneminde geçirdiği sakatlık sebebiyle çok fazla şans bulamayınca İnter'in yolunu tuttu. Ancak ilk yılında göstermiş olduğu müthiş performansın en büyük nedeni Beşiktaş'ın eski antrenörü Bernd Schuster'di. Kendisine verdiği destek, oyunsal anlamda tanımış olduğu özgürlük ve el üstünde tutulması Sneijder'in başarılı olması için yeterliydi.

Sneijder'in Inter'e transfer olduğu 2009 yılı Milano ekibi için oldukça önemliydi. Takımın her şeyi olan Zlatan İbrahimoviç'in Barcelona'ya transferi sonrasında takıma yapılan takviyeler, bugün bile Inter için büyük bir özveri ile oynayan Diego Milito, Samuel Eto'o ve Lucio'ydu. Mourinho'nun İnter'inde Samuel Eto'o ve Sneijder, Avrupa Şampiyonluğu'na ulaşılan yoldaki en önemli şifrelerdi. Real Madrid'te Robinho'nun Milan'a transfer olmasından sonra 10 numarayı alan Sneijder, Inter'de sırtına geçirdiği 10 numaranın hakkını oynadığı 10 numara futbol ile fazlasıyla vererek kulüp tarihine adını altın harflerle kazıdı. Sneijder'in başarısındaki sırlar yine aynıydı : Ona çok güvenen bir hoca, tapan taraftarlar ...

Ve şimdi Hollandalı oyuncu Galatasaray'da. Sneijder kendisini önemli hissettiği zaman kendisine bunu hissettirenleri bugüne kadar çok fazla yanıltmadı. Ona bu hissi verecek taraftar grubunu İstanbul'a ayak basar basmaz zaten görecek. Motivasyonunu üst seviyeye taşıyabilecek olan teknik direktör zaten Galatasaray'ın yedek kulübesinde mevcut. Hem Real Madrid'te hem de Inter'de yaşadığı sakatlıkları yaşamazsa Sneijder, Galatasaray için müthiş bir fırsat olacaktır. Mevcut durumda hem Galatasaray'ın Sneijder'e hem de 28 yaşındaki Sneijder'in 2010 yılındaki zirve noktasına ulaşmak için Galatasaray'a ihtiyacı var.

Kaleci-Oyuncu

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız

Pancu, Melo vs. Bu sefer İtalya'dan.

 Inter, Verona ile oynadığı kupa maçında 3 oyuncu değiştiriyor, son 10 dakikada sakatlanan Castellazi'nin yerine Palacio geçiyor. 10 dakika boyunca gol yemediği gibi, kornere çeldiği top da en az Melo'nun penaltısı kadar kritik.

Handikap Gio

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız


Udinese - Juventus: 1-4  (2 Gol)
Juventus - Roma: 4-1 (1 Gol)
Juventus - Nordsjaelland: 4-0 (1 Gol)
Pescara - Juventus: 1-6 ( 1 Gol)
Juventus - Chelsea: 3-0 (1 Gol)
Juventus - Torino: 3-0 ( 1 Gol)


Penaltı Totemi

1 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız


Robinho futbol oynuyormuş. Üstelik hala Milan'da...

Bu sene ilk golünü attı dün gece. Lider Juventus'u onun golüyle yendiler. Juventus 25 maç sonra deplasmanda yenildi. Milan da "şampiyonluk yarışına girdi" diyemesek de bir an olsun heyecanlandı. Galibiyetin mimarı penaltı golü ile skoru belirleyen Robinho.

Brezilyalı'nın ilginç özelliği, gol attığı maçlarda Milan'ın yenilmemiş olması. Tam bir Hakan Şükür istatistiği. Geçen sene 9 resmi maçta 10 gol, bir önceki sezon 13 resmi maçta 15 gol attı. Dünkü Juventus ile beraber, 23 maç 26 gol. Bu 23 maçta da yenilgi yok. 

Ben olsam bundan sonra her penaltıyı ona attırırım. Totemdir. Adam atsın, kafa rahat olsun.

Çocuk Gol Atıyor

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız

Ati diyor ki ile başlayan üst üste ikinci yazı.

Ati diyor ki, El Shaarawy Fiorentina oyuncusu, Genoa oyuncusu. Milan'ı taşıyacak oyuncu değil. İyi bir Milan'da oynayamazdı.

Haklı olabilir ama sonuçta Milan'da oynuyor ve gol atıyor. Milan'ı taşıyor.

Ligdeki 11 maça da ilk 11'de başladı. Son 8 maçın 7'sinde 90 dakika oynadı. Sadece Inter derbisinde son 20 dakikayı oynamadı. O Inter maçı,  son 8 lig maçında Milan'ın gol atamadığı tek maç. Yani El Sharawy'nin 90 dakika oynadığı bütün lig maçlarında Milan ve El Şaravi gol atmış.

El Shaarawy ise 8 maçta 8 gol. Genoa da Palermo da bile böyle istatistik yakalayan futbolcu pek yoktur. Lamela üst üste 5 maçta gol attı, Totti'nin rekorunu egale etti. Roma'da efsane oluyorsunuz 5 maç üst üste gol atınca. Milan'da bu sayı belki daha fazla olamlı. Sonuçta Van Basten'lerin Weah'ların oynadığı takım.

El Shaarwy 1992 doğumlu. Henüz 20 yaşında. Onun doğduğu zamanlarda Milan yenilmezdi. Namağlup şampiyon oluyordu. O devirler çok geride kaldı. Şimdi çok farklı sezıonlar yaşıyor. Avrupa'nın en iyi futbolcuları 1992'de Milan'da buluşurdu. Şimdi ise İtalya'nın bile en gözde oyuncuları Milan'ı zor tercih ediyor. İş yapan gençler lazım. Bu çocuk yapıyor. En azından gol atıyor. Milan'ın ihtiyacı olan da bu. Ve ne olursa olsun, Milan'da gol atmak sanıldığı kadar kolay değildir. Milan'da 20 yaşında gol atmak daha da zordur.



Şampiyonluğa Yürüyor

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız


Ati diyor ki; "Stramaccio 36 yaşında şampiyonluğa yürüyor"

Dünkü maçtan yürüyüş fotoğrafı bu. Kendisi, mayıs ayında sonuç ne olursa bu sezon ligin en önemli figürlerinden biri olmayı başardı. Çoğunluk onun geçen seneki Gasperini gibi olacağını tahmin ederken (ligin başında fiyasko), o daha çok bir Milano takımını zirveye taşıması özelliğiyle Allegri'ye benzemek üzere. Tabi aşağıdaki postta Kaptan'ın yazdığı gibi, Jose ile de benzerliği var.

Ama ben hala onun adını Google'a bakmadan, copy-paste yapmadan yazamıyorum. Inter sevdalıların heyecanını anlamak mümkün ama daha 10.haftada şampiyonluk telafuz etmek doğru değil gibi. En azından Inter'in sezona bu kadar iyi başlamasının nedeni baskıdan uzak durmasıydı. Şimdi ise şampiyonluk nağmeleri, baskıyı kuracak. Eğer, ülkenin 49 maç yenilmeyen takımı yeniyorsanız, beklentiler de artacaktır.

En azından ilk sıraya yükseldiği haftayı beklemek lazım.






Torino'da Seri Sonu ( Juventus : 1 - 3 : Inter )

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız

15 Mayıs 2011'de Parma'ya 1-0 mağlup olduktan sonra oynadığı 49 maçta yenilgi yüzü görmeyen ve 32 galibiyet, 17 beraberlik elde eden son şampiyon Juventus, dün gece kendi sahasında maçın henüz başında bu sezon, hemen hemen her hafta olduğu gibi bir kez daha hakem hatasıyla öne geçmesine rağmen Inter'e 3-1 mağlup olmaktan kurtulamadı.

Sneijder, Coutinho, Stankovic, Chivu, Jonathan ve Joel Obi'den yoksun olarak 3-4-3 düzeni ile sahaya çıkan Inter, sakatlıktan sonra formasına kavuşan Vidal'ın maçın başında ofsayttan attığı golle 1-0 mağlup duruma düşmesine rağmen ikinci yarıdaki 45 dakikaya 3 gol sığdırarak hem puan farkını 1'e indirdi hem de siyah beyazlıların 49 maçlık yenilmezlik serisine son verdi.

30 Ocak 2008'den beri Juventus deplasmanında kazanamayan Inter, bu şansızlığını dün akşam 2 gol birden atarak ligdeki gol sayısını 7'ye yükselten Diego Milito'nun büyük katkısı ile kırdı. Inter forması altında 143. maçında 71. golünü atan Diego Milito gençleşmeye çalışan Inter'de Javier Zanetti ve Cambiasso ile birlikte tecrübesi ve hırsını takım arkadaşlarına en iyi şekilde aktaran oyunculardan.

36 yaşındaki Andrea Stramaccioni, Inter'deki ilk 20 maçında elde ettiği 14. galibiyeti ile Jose Mourinho'yu yakalamış durumda. Portekizli teknik adam da Inter'de görev yaptığı ilk 20 maçta 14 galibiyet elde etmişti.


(Diego Milito'dan 3 tane attık daha atalım mı pozu - fotoğraf Yiğit YILMAZ'dan)


Sustu

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız



Sezona çok iyi başladı Osvaldo. Oynadığı bütün maçlarda gol atmıştı. Aralarında Inter ve Juventus da vardı. Bu hafta sustu. Onun yerine Lamela 2 tane attı, yetmedi. 2-0'dan 3-2 oldu maç, iç sahada eksik Udinese'ye yenildiler. 

Osvaldo geçen sezonu da iyi bitirmişti. 90 dakika sahada kaldığı son 5 maçın 4 tanesinde golü vardı. Geçen sezonu 12 golle tamamladı, bu sezon şimdiden 5'i gördü.

Garip bir tarzı ve istatistiği var. Sanki fenomen olacakmış gibi geliyor. Bütün maçlarda gol atabilmek nedir? Atamadığı maçta takımının yenilmesi. Derbilerde ve büyük maçlarda gol atabilmek. Bir taraftarın kafasındaki forvet tipi. Attığı goller genelde - hatta sayılmayan golleri bile - jeneriklik oluyor. Uzun saçları, Arjantin doğumlu olması, geçmişinde Fiorentina bulunması ister istemen Batistuta'yı akıllara getiriyor.

Bu arada ilk paragraf da Lamela demişken: ilk defa Serie A'da bir maçta 2 gol birden attı. Maçı kısa süre içinde 2-0'a getirdi ama yenilen taraf onun takımı oldu. Aynı gece eski takımı River, Boca ile derbiye çıktı. Son oynanan River-Boca maçında, hatta River'ın küme düştüğü Belgrano maçlarında takımdaydı. İşte Lamela 2-0'den 3-2'yi yaşadığı dakikalarda, River 2-0 üstünlüğü koruyamadı, derbi 2-2 sona erdi. Onun için berbat bir gece olmuştur.


Juventus: Cadılar Bayramınız Kutlu Olsun

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız
Yazıyı kendi bloguma koymuştum ama esas olması gereken yere koymayı unuttum. (Gerçi bu sırayla haftada 1 kere hatırlasak her gün yazı çıkarırız ama tembelliğimize doymadık, doyamadık) Neyse, aynı yazıyı ve görselleri buradan da sunayım hemen:

Juventus'tan Cadılar Bayramı için harika bir kutlama gelmiş. Oyuncuları birer birer efsane film karakterlerine dönüştürmüşler. En hayran kaldığımı ilk sıraya koydum: Andrea "The Joker" Pirlo.

Diğerlerinin ise hangi oyuncular olup hangi karakterlere dönüştüklerini dosya isminden görebilirsiniz. Direkt yazmıyorum ki isteyenler ilk bakışta futbolcuları ve karakterleri kendileri bulmaya çalışsınlar.

Lazio London Firm

0 Yorum var / Yorumlamak için buraya tıklayınız


Lazio'nun çocukları, 1 ay önce Tottenham deplasmanı için geldikleri Londra'da. Londra'yı esir almışlar. Niz blogu boşladığımız için, anca şimdi koyuyoruz.

İngilizler, turist gibi izliyor. Fotoğraf ve video çekiyor. Londra'nın ortasında Avanti Ragazzi'yi söyleyip Nazi selamı verdiklerine acaba Londra ahalisi ne düşündü.

Videonun sonunda da (9.30) Ankaragücü'ne selam mı var acaba)?

Bulundukları yerin akustiği de güzelmiş. Bir de önlerindeki cama vurma imkanı olunca tadından yenmez olmuştur. Pankartlar da enteresan, Any Given Sunday, Galatasaray'ın Konsantrasyon'u gibi birşey herhalde.


Copyright © AZZURRI - Blogger Theme by BloggerThemes